Böbrek Kanseri

Böbrek Kanseri

Böbrek kanseri ürogenital kanserler içerisinde prostat ve mesane kanserinden sonra üçüncü sıklıkta görülmektedir. Genellikle başka bir hastalık nedeniyle yapılan ultrason, tomografi veya MR’da görülen tümörler ile rastlantısal olarak yakalanmaktadır.  

Böbrek kanserleri sinsidir ve erken evrede herhangi bir şikayete yol açmayabilir. Nadir de olsa böğür bölgesinde ağrı, karın şişliği, idrarda kanama, öksürük, kemik ağrıları, halsizlik ve kilo kaybı gibi belirtiler  görülebilir.

İlaçlı tomografi veya MR ile tümörün yeri, şekli, boyutu, böbrek damarlarına uzanıp uzanmadığı değerlendirilerek tedavi öncesi evreleme yapılır. Büyük boyutlu tümörlerde böbrek kanserinin en sık metastaz yaptığı yer olan akciğerler için de görüntüleme yapılarak evrelendirme tamamlanır.

Böbrek Kanseri Tedavisi

Böbrek kanserlerinin tedavisinde en etkili tedavi yöntemi cerrahidir. Cerrahi tedavide amaç mümkün olduğunca böbrek dokusunu koruyarak, kanserli bölümü çıkarmaktır (parsiyel nefrektomi). Ancak tümörün yeri ve büyüklüğüne bağlı olarak bazen tüm böbreği çıkarmak (radikal nefrektomi) gerekebilir.

 Cerrahi tedavi açık yada laparoskopik yöntemle yapılmaktadır.  Laparoskopik yöntem hasta iyileşme süresinin daha hızlı olması; ağrı, kanama ve hastanede kalış süresinin daha kısa olması nedeniyle açık cerrahiye göre daha avantajlıdır. Bu nedenle zor olgularda  bile Laparoskopik parsiyel/radikal nefrektomi ameliyatları tarafımızca rutin olarak tercih edilmektedir. 

Böbrek Kistleri

Böbrek kistlerine özellikle 50 yaş üzeri tüm kadın ve erkeklerin yaklaşık 2/3’ünde; dolayısı ile çok sık rastlanılmaktadır. Çok ileri boyutlara ulaşmadığı sürece (100 mm üzeri) ağrı ve şişkinlik gibi şikayet yapmazlar. Toplumda bilinenin aksine çok nadir olarak kansere dönüşebilirler. 6 – 12 ay’lık aralıklar ile muayene ve görüntüleme ile takip edilmeleri yeterlidir.