Testis Kanseri

Testis Kanseri

Testis kanserleri nadir olup erkeklerde görülen tüm kanserlerin %1-2’sini oluşturur. Ancak 15-35 yaş arasındaki erkeklerde en sık görülen kanserdir. En iyi bilinen risk faktörleri inmemiş testis (testislerin yerinde olmaması), ailede testis kanseri öyküsü ve diğer testiste tümör varlığıdır. İnmemiş testis hikayesi olan hastalarda 4-8 kat artmış risk bulunmaktadır. Sperm analizinde bozukluklar görülen infertil (kısır) erkeklerde 20 kat artmış testis kanseri riski olduğu gösterilmiştir. 

En sık şikayet hastanın kendi testisini muayene etmesi sırasında fark ettiği ağrıya neden olmayan kitledir. Ancak hastaların yüzde 30 ila 40'ında ağrı meydana gelebilir. Testiste ele gelen herhangi bir sertlik durumunda en kısa sürede bir uzmana görünmeniz tavsiye edilmektedir. 

Tanıda en sık kullanılan araç skrotal ultrasonografidir ve duyarlılığı neredeyse %100’dür. Bununla birlikte kan tahlilinde alfa-fetoprotein (AFP), beta insan koryonik gonadotropin (hCG) ve laktat dehidrojenaz (LDH) gibi testis kanseri için önemli belirteçler incelenir.  

Testis Kanseri Tedavisi

Testis kanserinin gerek tanısı koymak gerekse tümörün tedavisinde ilk kontrolü sağlamak için, kasık üzerinden yapılacak cerrahi operasyonla testisin çıkarılması (radikal inguinal orşiektomi); tartışmasız ilk yaklaşımı temsil etmektedir. Bu ameliyat sonrasında testis kanserinin patolojik incelemesi yapılarak saldırganlık derecesi belirlenir. Yüksek riskli kansere sahip olan hastalarda, karın içi lenf nodlarını çıkarma ameliyatı (retroperitoneal lenf nodu disseksiyonu önerilebilir. Testis dışına yayılmış kanserli hücreleri tedavi etmek amacıyla, hastalığın risk sınıfına göre çeşitli dozlarda kemoterapi cerrahiye ek olarak uygulanabilir.